22 Şubat 2019 Cuma

Bazen


dünyanın çivisini çıkarsam mı diyorum
aklıma geldikçe

delireceğim ataletine hısımın akrabanın elinde coca cola
dostun, tanıdığın, iş arkadaşının
delireceğim ataletine sevgimin, öfkemin, bilgimin, cahilliğimin
gelişmişlik çanağında kaşıkladığım etiketler alnımda
delireceğim ataletine gören gözümün, işiten kulağımın…

bir lanetli asker sıkar kurşunu üç yaşında çocuğa işgal altında
mermi kahrolur bu vahşete alet olunca
ben sadece gözyaşımı sıkarım

çöp kutularını karıştırır bir ihtiyar
kediler ağıt yakar vefasız kaprisine zamanın
ben birbirine girmiş rüyalarımı karıştırırım

bir kadın çığlığı yırtar gökleri acının en acısından
artık dikiş tutmaz bu gök utancından bir daha
ben öfkeyle gazeteyi, pasaportu, kafa kağıdını yırtarım

aklıma geldikçe
rafa kaldırmak istiyorum yüreğimi
ya da çıkarsam artık tamamen diyorum
dünyanın çivisini


Yedi İklim, Sayı 335, Şubat 2018

Para


Kulların kapıda hep hazır kıta,
Panayır mı düzenledin, ne rağbet?
Emir buyur izdihamı engelle,
İstersin kayıplar olmasın elbet.

Dinlisi dinsizi tüm müritlerin
Eşiğinde divan durmuş hürmet çok.
İbadeti abartmışsın doğrusu;
Sana tapmayana listede yer yok.

Cemaatin geniş, yaldızın süslü
Adın gariplerin başında çekiç;
Köleler edinmiş, ordu kurmuşsun,
Bekleme! Benimle aran olmaz hiç…

Mevsimler, Sayı 19, Ocak-Şubat-Mart 2019

11 Şubat 2019 Pazartesi

Yangın

Perçemine düşen bir damla olsam 
Yüzüne ürkekçe konan göz izi 
Sır gülleri açsa kokunla dolsam 
Rüyamı örtmeden zaman denizi 

O vakit gökleri sarsa sürurum 

Biraz insaf etse sinemdeki kor 
Kanadım tutuşmuş bak ne diyorum 
Artık rüzgârlara yol göstermem zor 

Şimdi bir tutkunun orta yerinde 

Tuhaf özleminle şaşmış endazem 
Gözlerinin titrek harelerinde 
Bir çizgi olsam da dağılsa gizem 

Hece Taşları, Sayı 44, 15 Ekim 2018